İletişime yasak

Konumuz internet yasakları, erişimi engellenen siteler.

Bir süre önce, “Youtube’a erişim engellendi” gibi bir başlık okuduğumda ve ilgili siteye erişmeye çalışıp erişemediğimde gülüp geçmiş, “böyle garip işler ancak bizde olur, zamanla taşlar yerine oturur” diye düşünmüştüm.

Nerdee !

Bırakın taşların oturmasını iş iyice çığrından çıktı. Dünya alemi kendimize güldürmek ister gibi birbiri ardınca internet’in en kritik sitelerine erişim engellenmeye başlıyor.

Lütfen kendimize gelelim. Hangi devirdeyiz, ne yapıyoruz !

Bardağı taşıran son damla Google Gruplarının kapatılması oldu.

Onbinlerce insanın iletişim amacıyla kullandığı bir yapıya erişiminin engellenmesi sadece bir veya birkaç suçlunun değil tüm kullanıcıların cezalandırılması anlamına geliyor.

Futbol’daki saha kapatma cezası garabeti gibi bu da suçludan çok suçsuzu cezalandırır nitelikte.

Bu mantıkla, telefon şebekesinde “sakıncalı” konuşmalar yapılıyor diye tüm telefon şebekesi de kullanıma kapatılmalıdır!

İnternet’i engelleme kararına zemin hazırlayan kanunların, yönetmeliklerin düzenleyicileri bu siteleri ve olanakları bizzat kullanmadıkları ve etkilenmedikleri için olsa gerek bunların altına düşünüp taşınmadan imza koymaktan çekinmiyorlar. Sonuçta yargı, konan kanunlar çerçevesinde karar veriyor.

Youtube gibi sitelerin engellenmesi belki iletişim ihtiyacını hatta iletişim zorunluluğunu etkilemez ancak binlerce yazışma ve tartışma grubunu barındıran bir sitenin engellenmesinin telefon şebekesini kapatıyorum demekten farkı yoktur.

O gruplarda, grup içerisindeki kişilerin acil sağlık problemleri için yaptıkları duyurulardan tutun da gündelik haberleşme ihtiyacına yönelik ciddi bir trafik var. Engellemeye sebep olan içerikten sorumlu olmayan hatta haberi olmayan onbinlerden söz ediyoruz, şaka değil.

Dikkat edin. Kapatılan sadece bir internet sitesi değildir. Bizzat -internet tabanlı- iletişimin kendisidir ve bu durum Anayasamıza aykırıdır. “Yeni” anayasamızda “iletişim” bir özgürlük olarak yer almayacak bundan böyle sanıyorum…

Hoşçakalın…

(Bu yazının aslı BTdünyası‘nda yayınlanmıştır.)